TARIM VE HAYVANCILIK

Tarım ve hayvancılık köyümüzün başlıca gelir kaynağı olagelmişsede hayvancılık her zaman için tarımdan daha verimli olmuştur. Köyümüzün arazisinin engebeli ve yüksek olması ve sulama imkanının kısıtlı olması tarımın verimsiz olmasının başlıca nedenidir. Hayvancılık mera hayvancılığına dayanmaktadır. Geçmişte köyün bütün arazileri, bir kısmı nadasa bırakılmakla birlite ekilmekteyken bugün oldukça az bir kısım ekilmektedir. Ekilen arazilerin çoğunluğu hayvanların beslenmesine yönelik ot ekimidir. Buğday ve arpa üretimi, sürme ve biçme maliyetinin yüksek olması sebebiyle ekonomik değildir. Köylüler özellikle tarlaların bir kısmını yonca ve korunga ekmek buğday ve arpayı da Erzincan`dan almayı tercih etmektedirler. Bostancılık Tuzla, Pingen ve Karsor mıntıkasında yapılabilmekteysede ürünlerin geç yetişmesi bostancılığı cazip olmaktan çıkarmaktadır. Köylüler bundan onbeş-yirmi yıl öncesinin aksine bugün doğal olarak tek tip üretime yönelmekte ve diğer ihtiyaçları satın alarak karşılamayı tercih etmektedirler.

Hayvancılık son elli yılda önemli ölçüde değişim göstermiştir. Köyümüzün 43 hane olduğu dönemlerde köyde hemen hemen her evin iki erkek büyük baş havanı bulunmaktaymış. Yaz aylarında Oluk Yaylası`nda 80 kısır mal ve 40`a yakın katır yayılırmış. Aynı yıllarda sağımlık büyük baş hayvanların sayısı ise 70 civarında olmaktaymış. Erkek büyük baş hayvanların sayısı zamanla azala azala buğün tamamen ortadan kalkmıştır. Sağımlık büyük baş hayvanların sayısı ise bugün ancak 5 civarındadır.

Küçük baş havyancılıkta önemli ölçüce değişim göstermiştir. Geçmişte keçilerin sayısı koyunların sayısından ya fazla yada eşitken bu gün bir tek keçi bile kalmamıştır. Bunun en önemli sebebi Köyün keçi üretimini sınırlandıran karar almasıdır. Ayrıca keçi koyuna göre hem et üretimi hem de süt üretimi yönünden daha verimsiz bulunmasıdır. Ayrıca keçi koyuna göre meradaki ağaç varlığına daha büyük zarar vermektedir. Gerçektende keçilerin sayısının azalmasından sonra köyün doğal bitki örtüsünde önemli bir değişiklik olmuştur. Koyunların sayısı ise sürekli dalgalanma göstermiştir. Köyümüzün 43 hane olduğu dönemlerde küçük baş hayvanların sayısı 4000 civarındadır. Ancak bu dönemde hemen her ailenin küçük baş hayvanı bulunmaktadır. Bu dönemde küçük baş hayvancılık bir ticaretten çok günlük ihtiyacı karşılayan bir vasıta olarak düşünülmüştür. Bugün köyümüzde yaklaşık bin adet koyun yetiştirilmektedir. Koyun üretimi daha çok peynir ve tereyağı üretimine yöneliktir. Bu nedenle yeni doğan kuzular genellikle damızlık olarak ayrılan dişi ve erkeklerin dışında ilk üç veya dördüncü aylarda satılmaktadır. Koyun sütünden üretilen tereyağı ve peynir mevsimlik olarak köyde ve İstanbul`da satılmaktadır. Köyümüzde yıllık toplam olarak yaklaşık 4 ton peynir üretimi yapılmaktadır. Üretilen peynirin önemli bir kısmını tulum peyniri oluşturmaktadır. Tereyağı üretimi ise talepteki azalıştan dolayı düşmüştür. Tulum peyniri üretimi simdiye kadar olanın üzerine çıkmıştır. Bu nedenle "en" adı verilen doğal soğuk hava deposu dolmuş ve onun hemen yanında bulunan ikinci bir "en" kullanılmaya başlanmıştır. Tulum peyniri üretimindeki artışın sebeplerinden biri üretimdeki artış olmakla birlikte, tereyağı üretimindeki düşüşün etkisinin olduğu da inkar edilemez.